Bu yazıda yine en netameli konulardan birisi olan “lider doğulur mu yoksa olunur mu?” tartışmasına göz atacağız. Bu tartışma aslında bir önceki yazımızda ele aldığımız liderlik – yöneticilik ayrımının da bir sonucu. “Herkes yönetici olabilir fakat lider olamaz” yargısı bizi, “ya lider doğmuşsundur ya da artık yapacak bir şey yok” sonucuna götürür.

Böyle bir yargı olmasına rağmen, 2013 yılında sadece Amerika’da liderlik gelişim programlarına şirketlerin harcadığı para 15 milyar dolar civarında. Bir o kadar da dünyanın geri kalanında harcandığını düşünürsek toplamda liderlik pazarı 30 milyar dolar eder. Çok büyük bir pazar ve kazanç kaynağı. Lider doğulur ise, neden bu kadar parayı harcıyoruz diye sormadan edemiyorum.

Bu kadar çok emek ve para harcanmasına rağmen istenilen sonuç elde ediliyor mu diye sorulduğunda maalesef cevaplar pek iç açıcı değil. Pek çok şirket yöneticisi veya insan kaynakları yöneticileri şirketlerinde uygulanan liderlik gelişim programlarını başarılı bulmadıklarını ifade ediyorlar.

Liderliğe bu kadar önem verilmesinin çok geçerli bir nedeni var. Kaliteli liderlik, performansı doğrudan etkiliyor. Bunda hiç şüphe yok. O nedenle, soru bu kaliteli liderliği nasıl ve nereden bulacağız veya yetiştirilirse nerede ve nasıl yetiştireceğiz şekline dönüşüyor. Aramaya devam…

Etrafımızda göz dolduran birilerini görünce de “bu adamda liderlik kumaşı” var diyoruz. Bu kumaşa sahip olanların da belli bir zaman diliminde çok sınırlı olması söz konusu. Kumaş yoksa nereni yırtarsan yırt olacağın o kadardır diyerek kestirip atıyoruz.

Bence bu akıl yürütmede içine düştüğümüz iki yanılgı var: birincisi, liderlik tanımı ile ilgili. Diğeri insan ve insanın doğası ile ilgili varsayımlarımız. Liderlik tanımı ile ilgili hususu bir sonraki yazıya bırakıyorum.  Aslında “herkes lider olabilir mi, liderlik sonradan öğrenilebilen bir şey midir” sorularının cevabı yapılan tanıma göre değişir.

Önce, insan kim sorusundan başlamak istiyorum. Buna verilecek cevap, Yaratıcı ve  kâinat ile ilgili kabullerimize göre değişiyor. İnsan, mutlak bir güç sahibi olan Allah tarafından yaratılmış olan bir varlık. Bu kabulün doğrudan sonucu, insanın kumaşı sağlam ve potansiyeli hayal edebileceğimizin çok ötesinde. İşte asıl meselede kişinin sahip olduğu bu potansiyelin ne kadarını kullanabildiği ve hatta bir adım geriye giderek bu potansiyelin farkında oluğu olmadığı. İnsan doğulur mu olunur mu sorusunu sorarsak vereceğimiz cevap “olunur” olacaktır. Bu perspektiften bakarsak, yazının başında sorduğumuz sorunun cevabı; “lider olunabilir, liderlik öğrenilebilir çünkü liderlik, sahip olunan potansiyeli hayata taşımak üzere çıkılan bir yolculuk, bir “olma” sürecidir.

Bir sonraki yazımızda liderlik nedir, lider kimdir sorularına cevap arayacağız.

Dr. Hüseyin Çırpan