Liderin Güç İle İmtihanı!

Kaldığımız yerden devam ediyoruz. Önceki yazılarımızda “liderlik olgusu, belli bir makam veya pozisyonla değil, her bir bireyin oynadığı rol ile ilgilidir”ve “lider olunabilir, liderlik öğrenilebilir çünkü liderlik, sahip olunan potansiyeli hayata taşımak üzere çıkılan bir yolculuk, bir “olma” sürecidir” diye yazmıştık.

Artık “lider kimdir?” sorusu üzerinde durabiliriz. Bu soruya verilen cevaplar, baktığımız perspektife göre değişiyor. Tanım yapmaya girişen kişi sayısınca tanım vardır diyebiliriz. Hatta ihtiyaç duyulan durumlar çok sık değişiyor ve aranılan özellikler de zaman içinde değişiyor. Bu nedenle, daha genel ve kuşatıcı bir tanım yapmak daha doğru geliyor bana. İşte benim benimsediğim tanım:

“Liderlik, etki oluşturabilmektir ve de lider, etki oluşturan kişidir.”

TDK Sözlüğünde etki, “bir kimse veya nesnenin başka bir kişi veya şey üzerindeki gücü” ve “bir etken veya bir sebebin sonucu” olarak açıklanıyor. Bu açıklamalarda da görüldüğü gibi liderliğin özünde, liderin sahip olduğu güç ve bu güç ile sonuç üretmesi veya değişim oluşturabilmesi yatıyor.

Lider, etkileme gücüne sahip olduğu halde bu gücü kullanmıyorsa sonuç elde edilmeyecek ve güç, potansiyel olarak kalacaktır. Aslında, yaşayan herkes davranışı, yaptığı ve/veya yapmadığıyla sürekli bir şekilde çevresinde etki oluşturuyor. Yolda gördüğümüz bir taşı kaldırdığımızda da bir etki oluştururuz, görmezden gelip geçtiğimizde de bir etki oluştururuz. Hatta şu anda bu yazıyı siz okurken de ben, yazdıklarımla sizde bir etki oluşturuyorum.

Bu açıdan bakıldığında aslındahepimiz, birer lideriz. Bu kabul edişle, genel kabulden uzaklaştığımın ve sorumluluğun herkesin üzerinde olması gerektiğini ifade ettiğimin farkındayım.

Evet, tekrar edersem: yaşayan her bir birey, sadece nefes alıyor oluşuyla çevresinde bir izlenim, etki ve de sonuç oluşturuyor. Biz insanları diğer canlılardan ayıran özelliğimiz, oluşturacağımız etkiyi seçebilme özgürlüğüne sahip olmamız. Burada kritik olan konu, bu oluşturduğumuz etkinin pozitif veya negatif mi, artı değer mi yoksa azaltan bir sonuca mı yol açtığıdır. Daha da ileri giderek şunu söyleyebiliriz:

Bireyi insan yapan, bireyi lider yapan onun davranışlarının sorumluluğunu alma özelliğidir.

Bu giriş ve genel açıklamalardan sonra liderliği anlayabilmek ve bunun sonucunda iyi bir lider olmanın reçetesini yazacaksak şu sorulara cevap aramalıyız:

  • Liderin sahip olduğu gücün kaynağı nedir?
  • Lideri harekete geçiren etken, saik veya ihtiyaç nedir?
  • Lider bu gücü nasıl kullanmaktadır? Gücü suiistimal mi etmektedir yoksa anlamlı bir iş için mi kullanmaktadır? Belki daha açık bir şekilde sormak gerekirse gücü, hangi niyetle kullanmaktadır?
  • Liderin oluşturacağı etki tesadüfi midir yoksa bilinçli bir seçime mi bağlıdır?
  • Liderin, sahip olduğu gücü doğru yönde kullanması ve bilinçli bir seçim ile sonuç üretebilmesinin yolu nedir?
  • Lider, enerjisini neye/nelere yöneltmelidir?

Bu soruların bir kısmı tanımlayıcı, bir kısmı açıklayıcı bir kısmı da normatif unsurlar içermektedir. Liderlikle ilgili bir reçete yazmaktan bahsediyorsak aslında bir liderin nasıl olması ve lider olma konusunda nasıl bir yol izlenmesi gerektiği konusunda bir fikrimiz var demektir. Yukarıdaki soruları keşfetmeye çıkabiliriz.

Dr. Hüseyin Çırpan